Can bayağı hareketlendi artık. Kaptırdı mı geri geri çok hızlı gidebiliyor. İstediği yere ulaşmak için yuvarlannıyor daha çok. İki dakika yalnız bıraktık mı koltukların altına filan giriyor, sonra da bağırıyor, 'Gelin, beni buradan çıkarıııın.' der gibi.
Dün sabah kahvaltı sofrasını toplarken içerden Can'ın kahkahaları geliyordu. Kapıdan gizlice seyretmeye başladım. Canan yatak örtüsünü getirmiş, Can ile üzerlerine bir örtüyor, bir açıyor. Bir yandan da: 'Dur oğlum, burası bizim evimiz olsun, gel beraber saklanalım.' diye konuşup duruyor. Can da kahkahalar atıyor, örtünün altında kayboluyor, gülüyor, örtü açılıyor gülüyor. Ablasının ellerini, saçlarını tutmaya çalışıyor. Canan beni farkedene kadar hiç sesimi çıkarmadam seyrettim onları. Sonra Canan'ın çadır evini kurdular babası ile. Bu sefer evin içinde oynadılar, Can öyle eğlendi ki... Ablasının yanında olmaya bayılıyor. Biz ne kadar uğraşsak öyle güldüremiyoruz.
8 Mart 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder