18 Şubat 2010 Perşembe

Can'ın dişleri

Can diş çıkarıyor bu ara. Canan ilk dişini 10 aylıkken çıkarmıştı. Can 7 aylık çıkarıyor ve 4 tane peşpeşe geliyor. Şu anda ilk çıkan sağ alt dişi dışarıdan görünür hale geldi. 'Tek dişli canavar' diyoruz, çok tatlı görünüyor. Başparmağı sürekli ağzında, azimle kaşıyor dişlerini. Emekleme çabalarına da başladı. Dört ayak pozisyonunda durup öne arkaya sallanıyor, sonra olduğu yere göbek üstü bırakıyor kendini. Son sürat geri geri sürünebiliyor, olduğu yerde dönebiliyor. Salonun ortasına kayınvalidemin evlenirken bize verdiği yorganlardan birini serdik (çok kalın ve ağırlar). Can bunun üzerinde istediği gibi hareket ediyor, biz de üşüyebilir diye kaygılanmıyoruz. Canan'a da aynı şeyi yapmıştık, ama o zaman başka bir evde yaşıyorduk, Canan'ın odası çok büyük olduğundan yorganı odasına yaymıştık. Şimdi salonun ortasında kocaman bir yorgan var, ama beni hiç rahatsız etmiyor. Bİr gelen olsa ortalık darmadağın, ama ne yapayım? Ev derli toplu olsun diye koca salonu kapatıp çocukları odalarına mı tıkayım? O salonda oynayamıyacaklarsa, büyüklüğünün ne anlamı var? İstedikleri gibi yuvarlanıp, dağıtsınlar diye düşünüyorum ve uyguluyorum.
Neyse, Can'ı koyduğumuz yerde bulamıyoruz asla, hatta bazen koltukların altına kaymış bile buluyoruz, o yüzden yanından ayrılırsak Canan'ı nöbetçi bırakıyoruz. O da 'Anne, gel, gel. Bak Can nerelere gitti!' diye çağırıyor bizi.
İlk başlarda ikisini yalnız bırakmaktan çekiniyorduk, birkaç saniyeliğine olsa bile. Ama Canan'ın kardeşine ne kadar özenli davrandığını gördükçe rahatladık. Tabi ki gözümüz hep üzerlerinde, ama tedirgin değiliz artık.
Canan bazen haşin oynuyor kardeşiyle, ama Can sanki daha bir hoşlanıyor bu oyunlardan, kahkahalar atıyor. Bazen ablasını görmek bile kahkahalarla gülmesine yetiyor. Haftasonu eşim yoktu. Bİz de Canan ile dışarı çıkyır. Can'a annem baktı. Sonra 'Kızım çabuk gelin!' diye telefon açtı. Gittiğimizde CAn'ıperişan, annemi daha da perişan halde bulduk, son 1 saattir ağlıyormuş, annem ne yaptıysa susmamış. Bizi, daha doğrusu Canan'ı görmesiyle susması bir oldu. Ablasına gülücükler saçtı, ve hiç ağlamadı bir daha. Şaştık kaldık.
Aralarındaki bu bağ umarım hiç kopmaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder