27 Ağustos 2010 Cuma

Yemek

- Yemek zamanıııı.
- Yaşasınnn. Ne yemek var, anne?
- Sulu köfte ve ıspanak.
- Ben ıspanak yemem. Ben ıspanak SEVMEM. MAKARNA İSTİYORUM.
- Makarnamız yok.
Dolabı açar, makarna paketini çıkarır.
- Bana bunu pişir.
- Olmaz, şimdi başka yemeğimiz var, yarın pişiririm.
- Hayııır, ŞİMDİ istiyorum. Makarna pişir bana.
- İstersen yayla çorbası yiyebilirsin önce.
- HAYIR! Yemiyeceğim işte!
- Sen bilirsin kızım, yemek zorunda değilsin, o zaman içeriye git.
- Haaayıııır, gitmiyeceğim işte.
- Ya, sabır. Canan lütfen ağlama kızım. Ne istiyorsun söyler misin?
- Köfte yiyeceğim.
- Tamam, otur ben koyuyorum.
- Mama sandalyeme oturacağım.
- Ama, Canan'cığım, sen 'Artık büyüdüm, normal sandalyeye oturacağım' dememiş miydin?
- Hımmm, tamam.
- Ben kendim yiyeceğim.
- Tamam.
- Ben yiyemem, baba sen yedir.
- Tamam. Aç bakalım ağzını. Kızım açsana, bak döküldü işte.
- Canan yerine otur lütfen masanın altından çık.
- Ben karşıya oturacağım.
- Kızım bir dursan.
- Su istiyorum.
- Sadece bir bardak vereceğim.
- Pipet de ver.
- Kızım sandelyeden iner misin? Balkonun ışığını kapat lütfen.
- Kızım kolumu bırakır mısın? Yemek yemeye çalışıyorum. Sen sallarken nasıl yiyebilirim?
- Kızım, Can'ı rahat bırak, seni, takip etmeye çalışıyor, yemek yediremiyorum.
- Kızım bir otur!
- Ben doydum, karnım ağrıdı, yemiyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder